Bizim “Çufçuf Kemal” yıllarını, Bursa'nın demiryolu bağlantısı için harcamıştı.
Konuya destek sağlamak ve kamuoyunu bilgilendirmek için binlerce km yol yürüdü!
Gün geldi Bilecek'ten Bursa'ya, gün geldi Bursa'dan Mudanya'ya; Bandırma'dan Bursa'ya
yürüdü. Çeşitli kentlerde, konunun gündemde kalması için yürüyüş ve eylemde bulundu!
Çufçuf diye takılmamız, Bursa'nın ulusal demiryolu ağına bağlanması için gösterdiği sabır,
direnç ve ısrarlı çabasındandır...
Siyasette, sözümüz geçtiği yıllarda, Bursa'ya gelecek demiryolunun, şehre en yakın bir
istasyonuna, “Kemal Demirel İstasyonu “ adı verilmesine söz vermiştik! Sayın Kemal
Demirel'in, geçenlerde Bandırma-Bursa yürüyüşünü duyunca, o günlerdeki sözümü de
anımsadım. Bunu kamu oyu ile paylaşmak istedim. Demiryolu geldiğinde, sözü geçecek olanlara,
kadirbilirlik anımsatması yapmak istedim!.
Kemal Demirel eski bir siyasetçidir. Akşam Ticaret Lisesi öğrenciliğine başladığı yıllarda
CHP Gençlik kolları başkanı olması önerilmişti. Danıştığında “ Güvendiğin arkadaşlarından bir
ekip yap! Görevi ekibinle üstlen! Siyaset yalnız başına yapılacak bir iş değildir.” diye
salık vermiştim! İyi de etmişim. Siyasette kalıcı ve üretken oldu...
Demirel’in taşınacak hammaddesi yoktur. Üretilmiş ürünleri de yoktur. Talebi Bursa içindir.
Sade yurttaşlar içindir. Tarımsal ve sanayi ürünlerini taşıtma gereksinimi duyan iş adamları içindir.
Tonlarca hammaddesini, ucuz ve güvenli taşıtmak isteyenler içindir. Tarımla uğraşanlar içindir..
Siyasetçinin talebi halk ve iş çevreleri yararına, ülke ekonomisi yararınadır. Sayın Demirel, iki dönemdir, TBMM.üyesidir! Milletvekili olarak Bursa'yı temsil etmektedir. Bu onuru ona veren
Bursa için elinden geleni esirgememiştir. İktidarın, bu çabayı dikkate alması ve desteklemesi gerekir.
Bandırma ile Bilecik arasında, daha doğrusu İstanbul’a en yakın ve uygun noktadan ulusal demiryolu
ağına bağlanmalıdır..
Bursa şehri, sanayi bölgeleri, tarımsal alanları, Mudanya ve Gemlik limanları çoktan ulusal demiryolu
ağına bağlanmalıydı. İzmir tarafından gelen karayolu, Bursa'nın çevre yollarından geçer. Taşıdıkları
binlerce ton ürünle İstanbul'u doyurur! AB ve ihraç ülkelerini doyurur. Binlerce kamyon, tır bu yolları
aşındırır. Ya İzmir yönüne, ya da İstanbul'a akarlar!
Karayolu sürekli yüklüdür. Karayollarının yapımı ve bakımı da çok pahalıdır. Taşıma için harcanan enerji kaynakları dışa bağlıdır. Tam bir sömürü döngüsünün orta yerindedir! Açılması öngörülen bir karayolu bitmeden, yükünü almış oluyor! Taşıma işinin ağır yükü demiryollarına aktarılmalıdır..Binlerce kamyon
yükü bir tren katarı kadar taşıyabilmektedir. Ucuz ve güvenlidir..
Bursa'nın demiryolu ile ulusal ağa bağlanması Kemal Demirel'in sorunu değildir. Bursa'nın sorunudur.
İlin ve ülkenin sorunudur. Tarımsal üretim yapanların, sanayi üreticilerinin ortak sorunudur. Ürünlerini
ucuza ve güvenli taşıtmak isteyenlerin; hammaddelerini fabrikasına taşıtmak isteyenlerin, ürettiklerini
pazara güvenli ve ucuza sürmek isteyenlerin sorunudur!
Artık bu projeyi ihtiyaç sahiplerinin üstlenmesi ve ardında durması zamanı çoktan gelmiştir. Ticaret ve
Sanayi odalarının, sanayicilerin, ihracat ve ithalat yapanların, meslek odalarının, ziraat odalarının, sendikaların, sivil kitle örgütlerinin, siyasi partilerin vb. bu talebin ardında durmalıdır. Yörenin siyasetçilerinin, iktidarı temsil edenlerin, şehrin dinamiklerinin soruna sahiplenmesi ve ellerini taşın altına sokmaları gerekir.
Yük Kemal Demirel'in sırtından alınmalı ve Bursa omuzlamalıdır!..
Bursa, en çok ihracat yapan ikinci ildir. Toplanan verginin en ciddi kısmını Bursa öder. Sanayi kuruluş-
larının bir çoğunun merkezi İstanbul'dur. Burada kazanıp İstanbul'da vergi öderler. Buna rağmen Bursa
büyüktür! Bursa Türkiye'nin en üretken ikinci şehridir. Tarımsal üretim ve ihracatta birincidir. Büyüklükte dördüncüdür! Sanayi Bakanı'nın dediği gibi “Bursa hapşırırsa, Türkiye hasta olur!” Böyle bir ilin, ulusal demiryolu ağına bağlanmamış olması inanılır gibi değildir! Ayıptır! Bursa hafife alınmamalıdır..
Demiryolu ulusal ağa bağlanınca da Kemal Demirel adı da unutulmamalı ve bir istasyona konacak bir levhayla gönlü alınmalıdır...